Tekrar Tekrar Okumak
Bir toplantı esnâsında, Kastalânî diye meşhur olan Muslihiddin Mustafa Efendi (v. 1495), İbn-i Sînâ'nın Kânun isimli eserinden bahsedince orada bulunan Hocazâde (Muslihiddin Mustafa Bursalı, v. 1488):
- Kânun'u tamamı ile mütâlaa ettiniz mi ki ondan bahsedersiniz, deyince Kastalânî merhum:
- Evet, İbn-i Sînâ'nın cümle musannefâtını (bütün eserlerini), husûsan Şifâ nâm kitâbını mütâlaa ettim, der.
Bu defa Kastalânî, Hocazâde'ye:
- Siz dahi Kânun, Şifâ gibi eserleri mütâlaa ettiniz mi, yoksa bu ilimlerden mahrum mu oldunuz? deyince Hocazâde:
- Fünûn-i Âliye'yi tetebbu' ederken (yüksek ilimlerle meşgul olurken) muhtaç olduğum ölçüde ve ihtiyaç duyduğum mevzûlarda onları mütâlaa ettim, cevabını verir.
Bunun üzerine Kastalânî, İbn-i Sînâ'nın Şifâ adlı eserini yedi defa baştan sonuna kadar dikkatli bir şekilde tedkik ettiğini (incelediğini) söyler. Toplantıda hazır bulunanlar, onun bu araştırmacılığına ve derinliğine hayran kalırlar. Rahmetullâhi Teâlâ aleyhim ecmaîn. (Mecdi Efendi, Tercüme-i Şakâik-i Nûmâniye, İstanbul, 1269/1852, s. 165)
Demek ki, hakiten bir ilim sâhibi olabilmek için, kitapları, tekrar tekrar okumak gerekiyor. Öyle okuduğu bir kitabı kapatıp, 'ben onu okumuştum' diyerek bir daha eline almadan ilim elde edilmiyor.
Meşhur tâbiriyle, biz ona mesâimizin tamamını vermezsek, o bize kendinden hiçbir şey vermiyor. O bakımdan ilim erbâbına yakışan; hiçbir zaman ve zeminde mütâlaa ve müzâkereden, tedkik ve tetebbu'dan, araştırmadan geri kalmamaktır.
- Kânun'u tamamı ile mütâlaa ettiniz mi ki ondan bahsedersiniz, deyince Kastalânî merhum:
- Evet, İbn-i Sînâ'nın cümle musannefâtını (bütün eserlerini), husûsan Şifâ nâm kitâbını mütâlaa ettim, der.
Bu defa Kastalânî, Hocazâde'ye:
- Siz dahi Kânun, Şifâ gibi eserleri mütâlaa ettiniz mi, yoksa bu ilimlerden mahrum mu oldunuz? deyince Hocazâde:
- Fünûn-i Âliye'yi tetebbu' ederken (yüksek ilimlerle meşgul olurken) muhtaç olduğum ölçüde ve ihtiyaç duyduğum mevzûlarda onları mütâlaa ettim, cevabını verir.
Bunun üzerine Kastalânî, İbn-i Sînâ'nın Şifâ adlı eserini yedi defa baştan sonuna kadar dikkatli bir şekilde tedkik ettiğini (incelediğini) söyler. Toplantıda hazır bulunanlar, onun bu araştırmacılığına ve derinliğine hayran kalırlar. Rahmetullâhi Teâlâ aleyhim ecmaîn. (Mecdi Efendi, Tercüme-i Şakâik-i Nûmâniye, İstanbul, 1269/1852, s. 165)
Demek ki, hakiten bir ilim sâhibi olabilmek için, kitapları, tekrar tekrar okumak gerekiyor. Öyle okuduğu bir kitabı kapatıp, 'ben onu okumuştum' diyerek bir daha eline almadan ilim elde edilmiyor.
Meşhur tâbiriyle, biz ona mesâimizin tamamını vermezsek, o bize kendinden hiçbir şey vermiyor. O bakımdan ilim erbâbına yakışan; hiçbir zaman ve zeminde mütâlaa ve müzâkereden, tedkik ve tetebbu'dan, araştırmadan geri kalmamaktır.
Konular
- Selahaddin Eyyubi'nin Hayatı
- Bedeli Çanakkale'de altın olarak ödenecektir
- PEŞİN HÜKMÜ KIRMAK...
- ÇOCUKLAR VE BABALARI
- Yöneticide olmaması gerekenler
- İnsanları Yönetmenin Sırları
- Liderlik Sırları
- Bazı işler aceleye gelmez
- Yeni isabet ettirmeye başladı
- İşte başarının sırrı
- Çalışırken motive edici sözler
- Sinsi Düşman: Gürültü
- Karizmatik Liderin Özellikleri
- Tekrar Tekrar Okumak
- ZEHİRLİ TELKİNLER MUKAVEMET KALELERİNİ YIKTI
- Çalışmak üzerine atasözleri
- Adamlık üzerine atasözleri
- Neden başarılı olamıyoruz
- İdarede Otorite Kullanmak
- Yöneticilikte Püf Noktalar
- BAŞARILI İNSANIN SIRRI
- Deprem anında korunma yolları nelerdir
- Deprem
- İlmihal Kitapları
- ŞÂİBESİZ VE FAZİLETLİ İDARECİ
- Doğru anlamak için doğru algıyalayabilmek gerek
- İşbirliği öğrenmeyi ve başarıyı artırır mı?
- Bir Çürük Elma Tüm Ofisi Zehirleyebilir
- Yarın ki hayallerinize bugünden hazırlanın!
- Cahilin cesareti, arifin erdemliği üzerine araştırma